28 Mart 2013 Perşembe

Alt tarafı kadınsın.... 

Taş döşenmiş masada avaz avaz doğuran, 

Mermer döşenmiş göğsünden ak sütü oluk oluk fışkıran... 

Alt tarafı kadınsın 

bir batında 7-8 doğuran, 

Sırtında bin, karnında bir..., 

Dışarda er kişi, evinde dişi, 

Bilek gücü, yürek gücü saklayan 

geceleri yatağında gizli gizli ağlayan... 

Alt tarafı kadınsın 

bir toplumu, tüm yargıları sırtlayan 

Aslan gibi yürekli bir dişi kaplan... 

Aç kalsa açlığıyla uyuyan 

Tok olsa ekmeğini paylaşan 

Alt tarafı kadınsın 

Ana-baba-kardeş evlat acısı yaşayan 

Bir feryadı yürekleri dağlayan 

İlmek ilmek, emek emek çalışan 

Alt tarafı kadınsın... 

Bir erkeği yüreğinde, bir bebeği rahminde, 

Bir dünyayı omuzunda taşıyan... 

Alt tarafı kadınsın ve üst tarafın bi dünya...
 

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Yine yeniden....

Yine yeniden yazmak, yazdıkça kendimi bulmak istiyorum. Yazmayı bu kadar severken yazmamak bana haksızlık gibi geliyor. yazalım, yazdıkça güzelleşelim...

22 Nisan 2010 Perşembe

ANNE KORKTUM...

Korktum dedi Arda anne korktum. salıncakta sallanırken düşeceğini sandı. ben tuttum. Anne korktum dedi.
Oysa ben ne büyük korkular yaşıyorum yavrum. Sana birşey olacak diye ne büyük kalp ağrısı çekiyorum bir bilsen.
Doktora gittiğimizde o iğnenin acısıyla bana atılman, kablolarla çırpınırken seni kucağıma alamayışım, çırpınışın gözümün önünden gitmiyor. Rabbim kimseyi evladıyla imtihan etmesin. çok acıyorum, çok ağrıyorum. sana birsey olursa diye çok korkuyorum... canım yavrum, içim titriyor. nefes alamıyorum. boguluyorum.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Biri beni durdursun canım :)

Dünya hızla dönüyor. Hemde Arda'nın etrafında :) dönüyor dönüyor dönüyor.... Ben arkasından koşuyor koşuyor koşuyorum :) Gerçekten maaşallah enerjisine yetişemiyorum. Hoplar zıplar bir küçük adam :)
iş konusunda şimdilik bir gelişme yok.
yalnız en büyük gelişmemiz anne sütünü bıraktık. Hiç ummadığım şekilde bitti. Vicdanen çok huzursuz oldum. ama şimdi daha iyiyim. Depresyona girdim resmen. nasıl biseymiş emzirmek. :) valla psikologlar onu demiş bunu demiş klasik anne yöntemiyle ayırdım ben. tiksindirerek yani.
doktor kızdı 6 ay daha bekleseydin ya dedi.
sanki geceleri sabaha kadar uykusuz kalan o. onun da çocuğu varmış emziriyormuş o da. ama kaç saat bir aradasınız ki siz. günün 24 saatini seni yalancı emzik gibi kullanan başkaca yemek yemeyen küçük bir mikrop yok onun hayatında :(
iştahı açıldı mı bari dedi. hayır dedim güldü :) demekki boşuna bırakmışsınız dedi.
daha yeniydik şimdilerde süt içmeye de başladı çok şükür. iştahı da fena degil. buna da şükür.

Arda çok tatlı konuşuyor yarım yarım anlatıyor benden başka anlayan yok henüz en çok da bu kısmı güzel. Ne diyor, ne istiyor ? diye bana soruyorlar :) bende tercüman oluyorum :) ama itiraf ediyorum ki bazen ben bile anlamıyorum söylediğini tutturuyor. ne istiyorsa artık. ben gülme krizine giriyorum yerlerde yuvarlanırken o daha çok aglıyor :)
Arda anne ve babayı çok erken söyledi, akabinde dede ve mama dedi. çok erken konuştu
ilk başlarda sadece ilk heceleri söylüyordu.
mesela
banyo - ba
caillou - ka
çorba - ço
makarna - manna
mandalina - manda
portakal - porta
elma -elma
patates - patti
su - hfuuu  (resmen burnundan çıkıyo kelime söylerken  :))
eşşek - eşeee
kuzu -juju
inek - mö
kedi- tedi
köpek - hahaav
bütün isimleri güzel söylüyor hatta abuzittin bile diyor
emzik - emmi
göz - gö
saç -şaş
diş - disssss
bisiklet -bissi
kraker - kııııı
bisküvi -bisk
hoşçakal - ogşaaa
şimdi fiilleri enteresan bi şekilde yerinde ve ekleriyle kullanıyor
cok rahat cümle kuruyor
ben bazen dayanamayıp ısırıyorum :)
öyle seviyorum :))
acıttın diyor
düştüyse düştüm acıdı diyor
çıktım
çıkıcam
oturdum  ya da oturcam diyor yerine göre
acıktım
doydum
yicem
ver
al
geldim
gitti
bitti
diyor
bi de cimbombom diyor :)
En büyük keyfi ütülü katlı çamaşırları dağıtmak ve şimdi de onu yapıyor. ben çok sinirleniyorum zaten düzen konusunda takıntım var. sayesinde düzen müzen kalmıyor :(((

şimdi beni taciz ediyor müsadenizle ben kaçar anne sütünü bıraktık ama taciz olayını bırakamadık henüz :)

PS: pericim kendini tutma çok da aşırıya kaçmadan canın ne istiyorsa ye :) hamilelik prenseslik gibi bişey şekerim tadını çıkar :)

24 Mart 2010 Çarşamba

meydey meydey

meydey meydeyyyyy
hey heyyyy
geldim yine gitcem ama birazdan :)
yazamıyorum okuyamıyorum pc.ye oturamıyorum oglum kıskanıyor elimi klavyeden ve mousedan çekiyor kucağıma çıkıyor. bende ona kıyamıyorum uykuları da düzenleyemediğimizden haliyle hiç biseye vakit yok.
merak buyuranlarda olmamış ama yazayım. hayattayım hala. ama sırtım çok ağrıyor.
hala geçmedi geçmeyecek sanırsamda. doktora da gitmiyorum
hala memeyi bıraktırmaya çalışıyorum, biber salçası, pamuk, pul biber, karabiber de işe yaramadı. umutla yurtdışından gelecek jeli bekliyorum. gerçekten çok yorgunum artık. dua ediyorum bıraksın diye. hayırlısıyla bırakırsa ikimizde mutlu olacağız sanırım.

neyse efenim çok meşkül kişilik olarak kaçıyorum müsadenizle.
perişim canın bisey istiyormu bak ne istersen yaparım itinayla...
fasulyeni de ayrıyetten öpüyorum
Rabbime emanet olun.
selam ve dua ile... yine gelicem inşallah

9 Mart 2010 Salı

08 MART

Hepimizin, hepinizin, emekcilerimizin, annelerimizin, anneannelerimizin, beşiktekilerimizin, göbüştekilerimizin kadınlar günü kutlu olsun.

Yazacağıma söz verdim ama yazamadım. Müzmin bir sırt agrısı çekiyorum. çok canım yanıyor. hala geçmedi. bütün enerjimi Arda ve sırtıma harcıyorum sanırım.
Yarışmayı kazanamadım. merak eden varsa buyursun şekerim sanırım yarın ya da öbür gün yayınlanacak.
daha uzun uzun yazmak isterdim ama canım çok yanıyor. kollarımı bile kaldıramıyorum.

PS: pilogunu kapatan bacım sabırsızlıklan bekliyorum. yazda gözümüz gönlümüz ufkumuz açılsın. bakış açımız şeyetsin hayata. yaşam koçum olcaktın yaaa ne çabuk koyverdin. yaz valla bak çok kötüyüm  kopma noktasındayım duyrulur :(

1 Mart 2010 Pazartesi

15 gün sonra :)


15 gün geçmiş. Harala gürele geçiyor hayat. Bisey yaptığımda yok. Evin içindeki telaşlar duvarlarla arkadaşlığım devam ediyor. Ev hapsinde olupta 2 satır yazamamak bile çok acı.
Beklenen sevgililer günü hediyesi gecikmeli olarak geldi. Mutlumuyum hayır diyemiycem evet :)
sonuçta sevgiliysem hakettim di mi :)
3-2-1 pişir adlı yarışmaya başvurmuştum. mülakata şeyetmişlerdi 3 ay kadar önceydi sanırsam. daha aramayacaklarını düşünürken birkaç  gün önce aradılar. yarın için çekime çağırdılar. ahçı yamağı olacağımdır :) ne zaman yayınlarlar bilmem ama yayın tarihini merak buyuranlara şeyederim :)
benim hayatımdaki tek yenilik bu. 15 günde olan bitenin hepsi bu. ne acı değil mi söyleyecek bir sözüm bile yok hayata.
Ardayla günler hareketli geçiyor çünkü çok haylaz oldu kendileri. (yaramaz demiycem yarar benim ogluşum yahuu:)) adrenalini yüksek günler geçirtiyor bana. koltuk tepelerinden düşecek kafasını kıracak diye tedirgin oluyorum bütün gün arkasındayım. şimdi uyuyor (maaaşallah diyeyim) ben de yazabiliyorum.
Akşama kadar terlemiş mi, ne yiyecek, ne yemeyecek, niye iştahı yok, kakasını yaptımı diye kendiyle ve ogluyla meşgul bir anne oluverdim.
bol bol misafir ağırladım. masalar kurdum topladım, temizlik yaptım ama hepsi bu :) anlatacak biseyim yok ama bol bol tarif verebilirim.
öpüyorum hepinizi yine gelirim...